Kartal Avukat
Boşanma süreci yalnızca eşler arasındaki hukuki bağın sona ermesi anlamına gelmez. Özellikle ortak çocuk varsa, boşanma kararları uzun vadeli sorumlulukları da beraberinde getirir. Bunların başında ise çocuğun eğitimiyle ilgili yükümlülükler gelir. Mahkeme, boşanma sırasında çocukların menfaatini koruyacak şekilde eğitim, bakım, barınma ve gelişim haklarını gözetmekle yükümlüdür.
Çocuğun eğitimi yalnızca okul masraflarıyla sınırlı değildir. Aşağıdaki kalemler de eğitim yükümlülükleri kapsamına girebilir:
Okul harçları, servis ücreti, kitap ve kırtasiye giderleri
Kurslar, etüt merkezleri, özel ders masrafları
Üniversite eğitimi, yurt ve şehir dışı yaşam giderleri
Uygun yaşam koşullarını destekleyecek kültürel ve sportif etkinlikler
Mahkeme bu tür giderleri, çocuğun yaşam standardına, ebeveynlerin gelir düzeyine ve sosyal durumuna göre belirler.
Türk Medeni Kanunu’na göre, boşanma sonrasında çocuğun velayeti genellikle anne ya da babadan birine verilir. Ancak bu, diğer ebeveynin sorumluluklarının tamamen ortadan kalktığı anlamına gelmez.
Velayeti alan taraf, çocuğun günlük eğitim takibini ve yönlendirmesini yapar.
Velayeti olmayan taraf, çocuğun eğitim masraflarına nafaka ya da mahkemece belirlenen oranda katkı sağlamakla yükümlüdür.
Bu yükümlülük, sadece çocuk reşit olana kadar değil, eğitim hayatı devam ettiği sürece geçerliliğini koruyabilir.
Boşanma davalarında hâkim, çocuğun üstün yararını dikkate alarak:
Hangi tarafın eğitimi üstleneceğine
Eğitim katkısının ne kadar olacağına
Eğitim katkı payının hangi aralıklarla ödeneceğine
Üniversite gibi ileri eğitim düzeyleri için özel düzenlemelere
karar verebilir. Bu kararlar protokol içinde anlaşmalı olarak belirlenebileceği gibi, çekişmeli boşanma halinde mahkeme kararıyla da şekillenebilir.
Boşanma sürecinde çocuğun eğitimi için öngörülen nafakalar şunlardır:
İştirak nafakası: Çocuğun temel ihtiyaçları ve eğitim giderleri için verilir.
Yoksulluk nafakası: Eşler arasında ödenir, doğrudan çocuğun eğitimiyle ilgili değildir.
Eğitim masraflarına özel katkı: Mahkeme, iştirak nafakasından ayrı olarak eğitim katkısı belirleyebilir.
Eğitim masrafları yıllar içinde artış gösterdiğinden, mevcut nafaka miktarı yeterli olmayabilir. Bu durumda, nafaka artırımı davası açılarak çocuğun eğitim giderlerinin güncellenmesi talep edilebilir. Gelir değişikliği, okul masraflarının artması ya da çocuğun özel eğitime yönelmesi gibi nedenler bu dava için gerekçe oluşturabilir.
Boşanma sürecinde çocuğun eğitimiyle ilgili yükümlülükler, hem hukuki hem de vicdani sorumluluk içerir. Mahkeme kararları, çocuğun kesintisiz ve kaliteli eğitim almasını sağlamak üzere şekillenir. Eğitim yükümlülüklerini yerine getirmemek, ileride hukuki yaptırımlara neden olabilir. Bu nedenle, sürecin yasal çerçevede doğru yönetilmesi ve çocuğun menfaatinin her koşulda korunması önem taşır.