Kartal Avukat
Boşanma davası sonrasında en önemli konulardan biri, çocukların ebeveynleriyle olan kişisel ilişkisinin nasıl düzenleneceğidir. Velayet hakkı bir ebeveyne verildiğinde, diğer ebeveynin çocukla sağlıklı ve düzenli bir iletişim kurabilmesi için mahkeme kararıyla ilişki düzenlemesi yapılabilir.
Kartal ve İstanbul Anadolu Yakası’nda sıkça karşılaşılan bu tür davalar, çocuğun psikolojik ve sosyal gelişimini gözeterek çözülmelidir.
Velayet hakkı kendisine verilmeyen ebeveynin, çocukla belirli günlerde görüşme, tatillerde birlikte vakit geçirme ve iletişim kurma hakkıdır. Bu hak kişisel ilişki kurma hakkı olarak tanımlanır ve Türk Medeni Kanunu tarafından güvence altına alınmıştır.
Ancak velayet kararından sonra yaşanan sorunlar, bu ilişkinin kurulmasını veya sürdürülmesini engelleyebilir. Böyle durumlarda ilişki düzenlemesi davası gündeme gelir.
Çocukla görüşme engelleniyorsa,
Mevcut düzenleme çocuğun yararına uygun değilse,
Taraflar arasında şiddetli anlaşmazlık varsa,
Mahkeme kararı dışında görüşmeler keyfi şekilde sınırlandırılıyorsa,
Velayet hakkı kötüye kullanılıyorsa.
Bu koşullarda kişisel ilişki kurulması için aile mahkemesinde dava açılabilir.
Çocuğun velayeti kendisine verilmeyen ebeveyn,
Çocukla yakın aile bağı bulunan büyükbaba, büyükanne gibi üçüncü kişiler (istisnai durumlarda),
Çocuğun üstün yararı gerektiriyorsa Cumhuriyet Savcılığı veya sosyal hizmet uzmanları.
Mahkeme çocuğun yaşını, eğitim durumunu, psikolojik gelişimini ve ebeveynlerin yaşam koşullarını dikkate alır.
Kararda genellikle:
Hangi günlerde görüşme olacağı,
Bayram ve tatil düzenlemeleri,
Görüşme yerleri ve saatleri,
Gerekiyorsa görüşmenin sosyal hizmet uzmanı gözetiminde yapılması belirlenir.
Kartal Aile Mahkemeleri, İstanbul Anadolu Adliyesi bünyesinde bu tür davalara sıkça bakmaktadır. Uygulamada, çocuğun psikolojisi ön planda tutulmakta; uzman raporları, pedagog görüşleri ve sosyal inceleme raporları karar süreçlerinde etkili olmaktadır.
Talep açık ve somut şekilde belirtilmelidir.
Eski boşanma protokolü veya mahkeme kararları eklenmelidir.
Çocuğun üstün yararı esas alınmalıdır.
Belgeli olarak çocuğun görüşmelerden mahrum kaldığı ispatlanmalıdır.