Kartal Avukat
 
							İmar Barışı Kapsamında Yaşanan Sorunlar; Türkiye'deki imar barışı, 2018 yılında çıkarılan 7036 sayılı İmar Barışı Kanunu ile, özellikle kaçak yapılar ve imar planına aykırı inşa edilmiş yapılar için yasal düzenlemeler getirilmiş bir uygulamadır. Bu düzenleme, kaçak yapıları yasal hale getirmeyi, imar planına aykırı inşaatları affetmeyi ve bu yapılarla ilgili hukuki sorunları çözmeyi amaçlamaktadır. Ancak, İmar Barışı kapsamında yaşanan bazı hukuki sorunlar ve uygulama zorlukları da söz konusudur. Bu yazıda, İmar Barışı süreci, kapsamı, başvurular ve karşılaşılan hukuki sorunlar detaylı şekilde ele alınacaktır.
İmar Barışı, Türkiye'deki kaçak yapıları yasal hale getirmek ve bu yapıları belirli kurallar çerçevesinde tescil etmek amacıyla başlatılmış bir uygulamadır. İmar Barışı sayesinde, imar planına aykırı yapılan yapılar, belirli şartlar altında yasal hale getirilebilir. Bu uygulama, özellikle ruhsatsız inşaatlar, imar planı ihlalleri ve yapı denetimi eksiklikleri gibi sorunları çözmeye yönelik bir adım olarak ortaya çıkmıştır.
İmar Barışı, temelde yapı kayıt belgesi alınmasını sağlar. Bu belge, kaçak yapının yasal olarak kullanılmasına ve tapuda kat mülkiyeti oluşturulmasına olanak tanır. Ancak, İmar Barışı’nın geçerli olduğu her yapı için belirli kurallar ve kısıtlamalar bulunmaktadır.
İmar Barışı, kaçak ve ruhsatsız yapıları kapsar, ancak her yapıyı affetmez. İmar Barışı’ndan yararlanabilmek için yapının belirli şartlara uygun olması gerekmektedir. Bu şartlar şunlardır:
İmar Barışı, imar planına aykırı olarak inşa edilmiş binaları ve kaçak yapıları kapsar. Yapı sahibi, inşaatın ruhsatsız olduğunu ya da imar planına aykırı olarak inşa edildiğini belirterek başvuru yapabilir.
İmar Barışı’ndan yararlanabilmek için yapının 30 Haziran 2018 tarihine kadar inşa edilmiş olması gerekmektedir. Bu tarihten sonra yapılmış yapılar, İmar Barışı kapsamına girmez.
Yapının sağlamlık ve güvenlik açısından herhangi bir risk taşımaması gerekmektedir. Yani, af kapsamındaki yapılar, yerel belediye ve imar denetim birimleri tarafından sağlamlık testlerinden geçirilmelidir.
İmar Barışı uygulaması, yalnızca zemin düzeni ve çevre düzenlemelerine uyumlu yapıları kabul eder. Yapının imar planına aykırı olarak yerleşim yapılması, doğal afet riski taşıyan alanlarda inşa edilmesi gibi durumlar, İmar Barışı kapsamında değerlendirilemez.
Yapının, mevcut inşaat ruhsatı ve imar planına tamamen aykırı olmaması gerekir. Yapının ölçüleri, kat sayısı veya başka özellikleri emsal düzenlemelere uygun olmalıdır.
İmar Barışı başvurusu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan e-Devlet sistemi üzerinden yapılmaktadır. Başvuru süreci şu şekilde işler:
İmar Barışı’ndan yararlanmak isteyen yapı sahiplerinin, e-Devlet üzerinden başvuru yapmaları gerekmektedir. Başvuruda, yapının yer aldığı ilçe belediyesi ve yapı bilgileri detaylı şekilde doldurulmalıdır.
Başvuru sırasında, yapı sahibinin tapusu, kat mülkiyeti belgesi, yapının teknik bilgileri ve inşaat ruhsatı gibi belgeleri sisteme yüklemesi gerekmektedir. Ayrıca, yapı hakkında mimari proje ve yapının imar planına aykırılıkları konusunda detaylı bilgi sunulmalıdır.
Başvuru sırasında yapı kayıt ücreti ödenmesi gerekmektedir. Ücret, yapının büyüklüğüne ve değerine göre belirlenir. Bu ücret, başvuru sürecinin en önemli adımlarından biridir.
Başvuru yapıldıktan sonra, ilçe belediyesi tarafından yapılan değerlendirmeye göre, yapı kayıt belgesi verilir. Belediye, yapı sahibinin başvuruyu eksiksiz sunduğuna ve yapının imar barışı kapsamında değerlendirilebileceğine karar verir.
İmar Barışı uygulaması, pek çok kaçak yapının yasal hale gelmesini sağlasa da, çeşitli hukuki ve uygulama sorunları da ortaya çıkmıştır. Bu sorunlar, belediye onayı, başvuru süreci ve yasal boşluklar ile ilgilidir.
İmar Barışı’na başvurulan ancak yapı kayıt belgesi alamayan yapılar, yasal sorunlarla karşılaşabilir. Bu tür yapılar, tapuda tescil edilemez ve kat mülkiyeti kurulamaz. Belediyenin reddettiği başvurular, hukuki bir belirsizlik yaratabilir ve ilerleyen süreçte yıkım kararıyla karşılaşılabilir.
Belediyeler, imar planına aykırı yapıları yasal hale getirme sürecinde bazı zorluklarla karşılaşabilir. Özellikle, imar planı değişikliklerinin yapıldığı bölgelerde, yapılan düzenlemelerin yasal geçerliliği sorgulanabilir. Ayrıca, belediyeler yapı denetim raporlarını ve sağlamlık testlerini doğru şekilde yapmadığı için, bu tür yapılar çevreye zarar verebilir.
Doğal afet riski taşıyan alanlarda yapılan kaçak yapılar, İmar Barışı’na dahil edilemez. Ancak, bazı yapılar için risk analizi yapılmadığı veya eksik yapıldığı için, imar barışı başvuruları kabul edilebilmektedir. Bu durum, özellikle afet bölgelerinde güvenlik riskleri oluşturabilir.
İmar Barışı’na başvurulan yapılar için ödenen yapı kayıt ücretleri, bazı yapılar için çok yüksek olabilir. Mülk sahipleri, yapılarının değerine göre ödeyecekleri ücreti yüksek bulabilirler ve bu da başvuruların artmasını engelleyebilir.
İmar Barışı uygulaması her zaman kaçak yapıları affetmemektedir. Eğer bir yapı, İmar Barışı’na başvuramazsa veya başvurusu reddedilirse, yıkım kararı çıkarılabilir. Ancak, bazı bölgelerdeki yıkım kararları yasal boşluklardan dolayı uygulanamayabilir.
Başvuru sırasında yaşanan sorunlar için belediye ile iletişim kurmak önemlidir. Belediyeler, başvuruları eksiksiz ve doğru inceleyerek, düzeltilmesi gereken eksiklikleri belirleyebilir.
İmar Barışı süreci, hukuki danışmanlık almayı gerektiren karmaşık bir süreçtir. Bir avukat desteği, başvuruların doğru şekilde yapılmasına ve yıkım kararlarının iptal edilmesine yardımcı olabilir.
İmar barışı başvurusunda, yapının sağlamlık ve güvenlik açısından test edilmesi önemlidir. Yapı sahiplerinin, binalarını ilgili uzmanlardan test ettirmeleri, başvurularının kabul edilme şansını artırır.
İmar Barışı, kaçak yapıların ve imar planına aykırı yapıların yasal hale getirilmesi açısından önemli bir fırsat sunmaktadır. Ancak, bu süreçte karşılaşılan hukuki sorunlar ve uygulama eksiklikleri, yıkım kararları ve başvuru zorlukları gibi sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, İmar Barışı kapsamında yapılacak başvuruların doğru ve eksiksiz yapılması önemlidir.
Web Sitemiz üzerinde yer alan içerikler genel bilgilendirme amaçlıdır ve spesifik hukuki tavsiye niteliği taşımamaktadır. Ziyaretçiler, web sitemiz üzerinden edindikleri bilgileri hukuki tavsiye olarak kabul etmemeli ve bu bilgilere dayanarak hukuki işlem başlatmamalıdır. Bu doğrultuda avukatkartal.com.tr , web sitesinde ki içeriklerden ve bilgilerden doğabilecek herhangi bir zarar veya kayıptan sorumlu tutulamaz.
Hukuki yardım veya danışmanlık hizmeti almak isteyen ziyaretçilerin, direkt bir avukat ile iletişime geçmeleri tavsiye edilir. Avukatkartal.com.tr