Kartal Avukat
Markalar, bir işletmenin mal veya hizmetlerini tanıtmak, ayırt edici bir kimlik sağlamak ve tüketici nezdinde güven oluşturmak açısından büyük öneme sahiptir. Ancak benzer markaların piyasada aynı veya benzer alanlarda kullanılması, “karıştırılma ihtimali” doğurabilir. Bu gibi durumlarda, marka sahipleri hukuki yollara başvurarak marka ihlali davası açabilir. Peki, karıştırılma ihtimali nedir ve hangi şartlarda dava konusu olabilir?
Karıştırılma ihtimali, bir markanın önceden tescillenmiş başka bir markaya görsel, işitsel ya da anlamsal olarak benzemesi ve tüketicinin bu markaları karıştırma olasılığı taşıması anlamına gelir. Bu durum:
Tüketicide yanıltıcı izlenim yaratır
Ticari itibara zarar verir
Haksız rekabet oluşturur
Eğer bir işletme, tescilli bir markaya benzerlik taşıyan bir markayı kullanıyor ya da tescil ettirmeye çalışıyorsa, önceki marka sahibi karıştırılma ihtimaline dayalı dava açabilir. Bu davalar genellikle şu durumlarda gündeme gelir:
Marka başvurusu reddine karşı dava
Marka hükümsüzlüğü davası
Marka hakkına tecavüz nedeniyle açılan tazminat davası
İtiraz yoluyla TÜRKPATENT nezdindeki süreçlerin yargıya taşınması
Türk Marka Hukuku, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) kapsamında markaların korunmasını düzenler. Özellikle 5. ve 6. maddeler, karıştırılma ihtimali ile ilgili önemli hükümler içerir:
SMK madde 5/1-ç: Ayırt edici olmayan veya önceki bir markayla karıştırılma ihtimali olan başvurular reddedilir.
SMK madde 6: Tescilli marka sahiplerinin daha sonraki tescillere karşı dava açma hakkı vardır.
Bu davalarda mahkemeler şu kriterleri dikkate alır:
Markaların yazılış ve okunuş biçimleri
Görsel benzerlikleri
Kullanıldıkları mal/hizmet sınıfları
Hedef tüketici kitlesi
Marka tanınırlığı (ayırt edici güç)
Marka karıştırılma davaları, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerinde (bunun yokluğunda asliye hukuk mahkemesi görevlidir) açılır. Davanın açılabileceği yerler:
Davalının yerleşim yeri
Zarara uğrayanın yerleşim yeri
Haksız fiilin gerçekleştiği yer
Karıştırılma ihtimaline dayalı davalarda talep edilebilecek hukuki sonuçlar şunlardır:
Markanın hükümsüz kılınması (Tescilin iptali)
Karıştırmaya neden olan markanın kullanımının durdurulması
Maddi ve manevi tazminat talepleri
Haksız rekabetin önlenmesi
Ürünlerin toplatılması veya imhası
Tescil edilmek istenen bir marka, başkalarının önceden tescil edilmiş markalarıyla benzerlik taşıyorsa, yayın süresi içinde TÜRKPATENT’e itiraz edilebilir. Eğer TÜRKPATENT itirazı reddederse, bu karar da yargı yoluyla iptal ettirilebilir.
Markanın karıştırılma ihtimali, hem marka sahibinin haklarını hem de tüketicinin doğru bilgilendirilmesini doğrudan etkileyen ciddi bir konudur. Böyle bir durumla karşılaşıldığında, marka sahibinin gecikmeden hukuki destek alarak itiraz, dava ve tescil iptali süreçlerini başlatması gerekir. Uzman bir fikri mülkiyet hukuku avukatı, hem stratejik hem de hukuki anlamda sürecin doğru yürütülmesini sağlayacaktır.