Kartal Avukat
Şirket ortaklarının haklarının korunması, kurumsal yönetim ilkeleri, şirket içi denetim mekanizmaları ve hukuki düzenlemeler açısından büyük önem taşır. Özellikle anonim ve limited şirketlerde ortakların mali ve yönetsel haklarının güvence altına alınması, şirket faaliyetlerinin şeffaf ve adil şekilde yürütülmesini sağlar. Bu yazıda şirket ortaklarının sahip olduğu temel hakları, bu hakların nasıl korunabileceğini ve olası ihlallerde başvurulabilecek hukuki yolları ele alıyoruz.
Şirket ortaklarının hakları, mali haklar ve yönetime katılma hakları olarak iki ana başlık altında toplanabilir:
Ortakların şirkete koydukları sermaye payı oranında elde ettikleri haklardır.
Kâr payı hakkı: Şirketin yıl sonunda elde ettiği kârın pay sahipleri arasında dağıtılması hakkıdır.
Tasfiye payı hakkı: Şirketin sona ermesi durumunda kalan mal varlığından pay alma hakkını ifade eder.
Yeni pay alma (rüçhan) hakkı: Şirket sermaye artırımı yaptığında mevcut ortakların yeni pay alma önceliğidir.
Ortakların şirket yönetimine katılma, bilgi alma ve denetim yapma haklarıdır.
Genel kurula katılma hakkı: Ortaklar, şirketin genel kurul toplantılarına katılarak karar süreçlerinde oy kullanabilir.
Bilgi alma ve inceleme hakkı: Özellikle limited şirketlerde ortaklar, şirket defterlerini ve finansal kayıtlarını inceleme hakkına sahiptir.
Yönetim kurulu üyelerini seçme veya görevden alma hakkı: Anonim şirketlerde pay sahipleri bu haklarını genel kurul aracılığıyla kullanabilir.
Şirket yönetiminin ortaklara karşı mali tabloları, faaliyet raporlarını ve yıllık bilançoları düzenli şekilde sunması gerekir. Bu yükümlülüğün ihlali, ortakların bilgi alma hakkını engeller ve yönetim sorumluluğu doğurur.
Türk Ticaret Kanunu (TTK), belirli oranlarda paya sahip azınlık ortaklara özel koruma sağlar.
Örneğin:
Genel kurul çağrısı yapma,
Finansal denetim talep etme,
Şirketin feshi için mahkemeye başvurma,
gibi haklar azınlık ortaklar tarafından kullanılabilir.
Şirket ana sözleşmesinde pay devrinin sınırlandırılması veya onaya tabi tutulması mümkündür. Bu, ortak yapısının korunmasını sağlar. Ancak sözleşme hükümleri TTK’ya aykırı olamaz; aksi halde geçersiz sayılır.
Yönetim, bir ortağın bilgi talebini haksız şekilde reddederse, ilgili ortak mahkeme aracılığıyla bilgi alma hakkını kullanabilir. Bu tür ihlaller genellikle şirket içi çıkar çatışmalarında ortaya çıkar.
Genel kurul kararları, ortakların menfaatlerine veya kanuna aykırıysa, iptal davası açılabilir. Özellikle azınlık ortaklar açısından bu dava türü önemli bir koruma aracıdır.
TTK madde 531’e göre, ortaklar arasında ciddi ihtilaflar varsa ve şirketin devamı çekilmez hale gelmişse, her ortak şirketin feshi için mahkemeye başvurabilir.
Ortaklar arası anlaşmazlıkların çözümünde şu adımlar izlenmelidir:
Şirket sözleşmesinin incelenmesi: Tarafların hak ve yükümlülükleri burada belirlenmiştir.
Uzlaşma ve arabuluculuk süreci: Ticari uyuşmazlıklarda dava öncesi zorunlu arabuluculuk uygulanır.
Mahkeme süreci: Arabuluculukta anlaşma sağlanamazsa, ortak haklarının korunması için ticaret mahkemelerinde dava açılabilir.
Ortakların haklarının korunması, sadece bireysel menfaatleri değil, şirketin kurumsal sürdürülebilirliğini de güvence altına alır. Şeffaf yönetim, adil paylaşım ve hukuka uygun denetim süreçleri hem yatırımcı güvenini artırır hem de olası ticari ihtilafların önüne geçer.
Web Sitemiz üzerinde yer alan içerikler genel bilgilendirme amaçlıdır ve spesifik hukuki tavsiye niteliği taşımamaktadır. Ziyaretçiler, web sitemiz üzerinden edindikleri bilgileri hukuki tavsiye olarak kabul etmemeli ve bu bilgilere dayanarak hukuki işlem başlatmamalıdır. Bu doğrultuda avukatkartal.com.tr , web sitesinde ki içeriklerden ve bilgilerden doğabilecek herhangi bir zarar veya kayıptan sorumlu tutulamaz.
Hukuki yardım veya danışmanlık hizmeti almak isteyen ziyaretçilerin, direkt bir avukat ile iletişime geçmeleri tavsiye edilir. Avukatkartal.com.tr