Kartal Avukat
Boşanma ya da ayrılık süreci, yalnızca eşleri değil, çocukları da derinden etkileyen bir süreçtir. Bu süreçte en hassas konulardan biri velayet meselesidir. Velayetin kimde kalacağına karar verirken mahkemeler, çocuğun üstün yararını gözetmek zorundadır. Ancak bu noktada sıkça merak edilen konu, çocuğun kendi isteğinin ne derece dikkate alındığıdır.
Özellikle Kartal ve çevresinde bulunan aileler için, İstanbul Anadolu Adliyesi nezdinde açılan velayet davalarında bu konu oldukça sık gündeme gelmektedir.
Velayet, çocuğun bakım, eğitim, barınma ve korunması gibi temel ihtiyaçlarını sağlama hakkı ve sorumluluğudur. Anne ve babanın evli olduğu süre boyunca bu hak ortak olarak kullanılır. Boşanma halinde ise mahkeme tarafından çocuğun yararına göre bir tarafa verilir.
Türk Medeni Kanunu'na ve Aile Mahkemeleri'nin uygulamalarına göre, çocuğun idrak çağında olması halinde, onun fikri velayet kararında önem taşır.
Genellikle 8 yaş ve üzeri çocukların düşünceleri dikkate alınır.
Psikolog veya pedagog eşliğinde çocuğun görüşü alınır.
Çocuğun ifade ettiği tercih, mahkeme için bağlayıcı değilse de yönlendiricidir.
Mahkemeler, sadece çocuğun "anne ya da babayı istemesi" ile değil; bu isteğin arka planı, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimi üzerindeki etkileri ile birlikte karar verir.
Çocuğun duygusal bağ kurduğu ebeveyn
Ebeveynlerin yaşam koşulları
Eğitim imkânları
Sosyal çevre
Fiziksel barınma olanakları
Psikolojik sağlık raporları
Bazı durumlarda çocuğun tercihi mahkeme tarafından dikkate alınmayabilir:
Bir ebeveyn tarafından yönlendirme veya baskı yapıldığı tespit edilirse
Tercih edilen ebeveynin çocuk için riskli bir yaşam tarzı varsa
Çocuğun yaşı tercihini anlamlandırmak için yetersizse (örneğin 4-5 yaş)
İstanbul Anadolu Aile Mahkemeleri, her yıl yüzlerce velayet davasına bakmakta. Kartal ve çevresinde yaşayan ebeveynler için bu süreçte dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, çocuğun üstün yararını önceleyen bir yaklaşım benimsemektir. Dava sürecinde, çocuğun menfaatlerini gözeten davranışlar, ebeveynin mahkeme gözündeki algısını da doğrudan etkiler.
Çocuğun duygusal ihtiyaçlarına duyarlı olun.
Mahkeme sürecinde çocuğu baskı altına almayın.
Görüş bildirimi sırasında uzmanlarla iş birliği yapın.
Gerekiyorsa çocuğun psikolojik durumu için uzman raporu alın.
Sürece ciddi, saygılı ve düzenli bir yaklaşım sergileyin.
Velayet davalarında çocuğun isteği, mahkemenin karar verirken dikkate aldığı unsurlardan biridir. Ancak tek başına belirleyici değildir. Kartal bölgesinde görülen davalarda da sıklıkla görüldüğü üzere, mahkemeler çocuğun beyanını bir bütünlük içinde, uzman raporları ve yaşam koşulları ile birlikte değerlendirir.
Velayet süreci, hem çocuk hem ebeveynler için hassas bir dönemdir. Bu nedenle adımlar dikkatle atılmalı, çocuğun psikolojisi ön planda tutulmalı ve gerekirse profesyonel destek alınmalıdır.