Kartal Avukat
Boşanma davalarında en hassas konulardan biri olan velayet, çocuğun hangi ebeveynin yanında kalacağına dair karar sürecidir. Türk Medeni Kanunu uyarınca, bu kararda çocuğun üstün yararı esas alınır. Velayet davasında hâkim, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının yanı sıra psikolojik değerlendirme raporlarını da dikkate alır. Psikolojik raporlar, çocuğun duygusal ve zihinsel durumu hakkında önemli bilgiler sunarak davanın seyrini ciddi biçimde etkileyebilir.
Velayet davalarında başvurulan psikolojik raporlar, genellikle aşağıdaki kurumlar veya kişilerce hazırlanır:
Adli Tıp Kurumu Ruh Sağlığı Bölümü
Aile Mahkemesi’nin görevlendirdiği psikolog ve sosyal hizmet uzmanları
Çocuk Mahkemesi Sosyal İnceleme Uzmanları
Mahkemece atanan bilirkişiler veya pedagoglar
Bu raporlar, çocuğun ebeveynlerle ilişkisi, ruhsal gelişimi, aile içi iletişim yapısı ve ebeveynlerin çocuk üzerindeki etkisini analiz eder.
Çocuğun yaşına, gelişim düzeyine uygun değerlendirmeler
Ebeveynlerin çocukla kurduğu bağ ve iletişim kalitesi
Ebeveynlerden birinin çocuk üzerinde olumsuz psikolojik etki yaratıp yaratmadığı
Çocuğun duygusal ve sosyal ihtiyaçları
İfade beyanına başvurulabilecek yaşta ise çocuğun görüşü
Uzmanın velayet konusundaki kanaati ve gerekçesi
Mahkeme, kararını sadece psikolojik rapora dayandırmaz ancak bu raporlar, karar sürecini bilimsel temele oturtma açısından çok büyük öneme sahiptir. Hâkim, psikolojik raporu diğer delillerle birlikte değerlendirir ve çocuğun menfaatine en uygun kararı vermeye çalışır.
Özellikle velayetin değiştirilmesi davalarında çocuğun ruhsal gelişiminde olumsuzluk varsa, psikolojik rapor belirleyici hale gelebilir.
Evet. Taraflardan biri, sunulan psikolojik rapora karşı:
Kendi uzmanını görevlendirebilir
Ek inceleme talep edebilir
Raporun çocuğun menfaatine aykırı olduğunu ileri sürerek itiraz dilekçesi sunabilir
Ancak itirazların somut gerekçelere dayanması önemlidir. Salt beğenilmeyen bir görüş nedeniyle raporun geçersiz sayılması mümkün değildir.
Kartal bölgesinde ve İstanbul Anadolu Adliyesi’nde görülen velayet davalarında, mahkemeler çoğunlukla uzman psikolog, pedagog veya sosyal çalışmacılardan görüş almaktadır. Bu görüşler, mahkeme kararlarında önemli ağırlık taşımaktadır. Bu nedenle, psikolojik değerlendirme sürecine hazırlıklı olmak ve çocuğun ruhsal durumunu olumsuz etkileyebilecek tutumlardan kaçınmak büyük önem arz eder.
Velayet davalarında psikolojik raporlar, çocuğun ruhsal ve sosyal ihtiyaçlarının tespiti açısından objektif bir değerlendirme sunar. Bu raporlar, mahkemenin çocuğun yararını merkeze alan bir karar vermesinde yol gösterici olur. Tarafların, psikolojik değerlendirme sürecini ciddiyetle takip etmeleri ve gerektiğinde hukuki destek almaları, hem kendi haklarını hem de çocuğun geleceğini korumada etkili olur.