Kartal Avukat
Türkiye, zengin yeraltı kaynaklarına sahip bir ülkedir. Madenler, doğal gaz rezervleri, jeotermal enerji kaynakları gibi yeraltı zenginlikleri, hem kamusal hem de özel hukuk açısından büyük öneme sahiptir. Ancak bu kaynakların ruhsatsız şekilde çıkarılması, izinsiz kullanılması ya da üçüncü kişilerce haksız biçimde ticari amaçla değerlendirilmesi ciddi hukuki sonuçlar doğurur. Bu tür durumlarda ilgili kişi veya kurumlar, hukuki süreç başlatarak hem tazminat hem de ceza sorumluluğu doğurabilecek davalar açabilir.
Türkiye'de yeraltı kaynaklarının korunması ve kullanımı şu yasal düzenlemelere tabidir:
Maden Kanunu (3213 Sayılı Kanun)
Türk Ceza Kanunu (Özellikle 168 ve 169. maddeler)
İmar Kanunu
Çevre Kanunu
Türk Medeni Kanunu (Zilyetlik, mülkiyet ihlali gibi durumlar için)
Bu kanunlar, yeraltı kaynaklarının kamu yararına kullanılmasını güvence altına alırken, izinsiz veya haksız müdahalelerde hukuki yaptırım yolları da açık bırakmıştır.
Haksız kullanım durumu şu şekillerde ortaya çıkabilir:
Ruhsatsız maden çıkarmak
Başkasının arazisinde yer alan yeraltı kaynağını izinsiz işletmek
Kamuya veya devlete ait kaynakları özel çıkar için kullanmak
Paylı mülkiyette diğer ortakların izni olmadan yeraltı kaynağını işletmek
Bu tür haksız kullanımlarda açılabilecek başlıca davalar şunlardır:
Haksız kullanımın durdurulması istenir.
Genellikle ihtiyati tedbirle birlikte açılır.
Mahkemeye delil olarak ruhsat durumları ve bilirkişi raporları sunulur.
Kaynağın haksız kullanımı nedeniyle doğan maddi zarar için açılır.
Kullanılan süre, kazanç miktarı gibi unsurlar dikkate alınarak tazminat hesaplanır.
Türk Ceza Kanunu’na göre “hırsızlık” ve “doğal varlıklara zarar verme” suçları kapsamında değerlendirilebilir.
Savcılığa suç duyurusunda bulunulması gerekir.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ya da ilgili idare, ruhsat iptali ve para cezası uygulayabilir.
Bu kararların iptali için idare mahkemelerinde dava açılabilir.
Kartal bölgesi ve İstanbul Anadolu Yakası, yerleşim ile sanayinin iç içe olduğu, altyapı ve doğal kaynaklara yönelik faaliyetlerin yoğun yaşandığı alanlardan biridir. Bu nedenle, özellikle inşaat kazıları, hafriyat çalışmaları, jeotermal sondajlar ve maden çıkarımı gibi işlemlerde yeraltı kaynaklarına yönelik haksız müdahalelerle sık karşılaşılır. Yerel mahkemeler, delil niteliğindeki teknik raporları ve bilirkişi görüşlerini esas alarak karar vermektedir.
Açılacak davalarda aşağıdaki belgeler sürecin seyrini etkiler:
Maden ruhsatı ya da işletme izinleri
Uydu görüntüleri veya arazi analizleri
Bilirkişi raporları
Çevre izinleri, ihbar tutanakları
Fotoğraf ve video kayıtları
Yeraltı kaynaklarının haksız kullanımı, hem mülkiyet hakkının ihlali hem de kamusal değerlerin zarara uğratılması anlamına gelir. Bu tür durumlarla karşılaşıldığında zaman kaybetmeden hukuki yollara başvurmak, hem zararın durdurulması hem de telafisi açısından önemlidir. Kartal bölgesinde bu tür uyuşmazlıklar, mahkemeler tarafından detaylı şekilde değerlendirilmekte, teknik uzmanlık gerektiren davalar niteliği taşımaktadır.
Enerji ve Maden Hukuku Avukatı