Kartal Avukat
Hukuki işlemlerde zamanaşımı süresi, hak arama yollarının sınırlarını belirler. Bir davayı açmadan veya arabuluculuk sürecine başvurmadan önce, zamanaşımı süresi geçip geçmediği dikkatle incelenmelidir. Aksi halde, hak kayıpları yaşanabilir. Bu nedenle özellikle Kartal ve İstanbul Anadolu Yakası gibi nüfusun yoğun olduğu bölgelerde, sürelere dikkat edilmesi büyük önem taşır.
Bu yazıda, arabuluculuk ve dava süreçlerinde zamanaşımı sürelerinin nasıl işlediğini ve hangi durumlarda durdurulabileceğini ele alıyoruz.
Zamanaşımı, kanunda belirtilen süreler içinde hakkını aramayan kişilerin bu haklarını yargı yoluyla talep edemeyecekleri anlamına gelir. Örneğin bir alacak davası ya da işçilik tazminatı davası, belirli süreler içinde açılmazsa davalı zamanaşımı def’i ileri sürebilir ve dava reddedilir.
Evet, arabuluculuk başvurusu zamanaşımı süresini durdurur. Türk hukuk sisteminde bu konu açıkça düzenlenmiştir. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'na göre:
Arabuluculuk başvurusu ile birlikte zamanaşımı ve hak düşürücü süreler durur.
Süre, arabuluculuk sürecinin sonuçlanmasıyla birlikte kaldığı yerden işlemeye devam eder.
Son tutanak düzenlendikten sonra 2 hafta içinde dava açılabilir. Bu sürede dava açılmazsa hak kaybı riski doğar.
Bu kural hem zorunlu hem de ihtiyari arabuluculuk için geçerlidir.
İşçilik alacakları ve kıdem tazminatı: 5 yıllık zamanaşımı süresi
Ticari alacaklar: Sözleşmeye göre 5, 8 veya 10 yıl
Tüketici uyuşmazlıkları: 2 yıl ve bazı hallerde 5 yıl
Kira uyuşmazlıkları: Genellikle 5 yıl
Haksız fiil kaynaklı tazminat davaları: 2 yıl ve en geç 10 yıl
Tarafların, sürenin dolmasına yakın arabuluculuğa başvurması halinde, sürenin durdurulması avantajı büyük önem taşır.
İstanbul Anadolu Adliyesi yetki alanında, dava sayısı oldukça yoğundur. Özellikle Kartal ve çevresindeki bireyler ve şirketler, haklarını ararken zamanaşımı sürelerini kaçırma riskiyle karşılaşabilir. Bu nedenle, arabuluculuk süreci hakkında bilgi sahibi olmak kadar süre takibi yapmak da son derece kritiktir.
Arabuluculuktan sonra dava açılması gereken durumlarda:
Taraflar anlaşamazsa, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren 2 hafta içinde dava açılmalıdır.
Bu süre geçirilirse, davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilme riski vardır.
Ayrıca, davada zamanaşımı def’i ileri sürülmesi hâlinde, hakim bunu re’sen (kendiliğinden) dikkate almaz. Ancak davalı taraf itiraz ederse, mahkeme süresi geçmiş davayı reddedebilir.
Arabuluculuk süreci, hem hızlı çözüm hem de zamanaşımı süresinin durdurulması gibi önemli avantajlar sağlar. Ancak süreç sonunda dava açılması gerekiyorsa, belirlenen süreleri dikkatle takip etmek gerekir. Aksi halde, arabuluculuk süreci fayda sağlamak yerine hak kaybına neden olabilir.
Kartal ve İstanbul Anadolu Yakası’nda hukuki sorun yaşayan kişilerin, zaman yönetimi konusunda bilinçli hareket etmesi ve gerekiyorsa profesyonel destek alması önemlidir.