Kartal Avukat
Ceza yargılamasının temel prensibi şudur: Hiç kimse, suçu ispatlanmadıkça cezalandırılamaz.
Bu temel ilkenin doğal sonucu olarak “delil yetersizliği”, sanığın lehine bir durum yaratır.
Peki delil yetersizliği tam olarak nedir?
Hangi durumlarda bu gerekçeyle beraat kararı verilir?
Karar sonrası neler olur?
Tüm detaylarıyla açıklıyoruz:
Delil yetersizliği, bir suçun işlendiğine dair yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunamaması durumudur.
Yargılama sürecinde savcılık makamı ya da mahkeme; suçun işlendiğini, failin kim olduğunu ve suçun koşullarını ispatlamak zorundadır. Ancak bu ispat;
Kuvvetli şüpheden uzak,
Vicdani kanaate dayalı,
Mantıkla ve olayın akışıyla uyumlu olmalıdır.
Eğer deliller bu düzeye ulaşamıyorsa, sanık "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi gereği beraat eder.
Suçun işlendiğine dair tanık yoksa
Kamera kaydı, belge, iz, parmak izi gibi deliller eksik veya belirsizse
Deliller arasında çelişkiler varsa
Tanık ifadeleri birbiriyle çelişiyorsa
Olayı doğrulayan somut veri sunulamıyorsa
Sanığın suçu işlediği kesin olarak gösterilemiyorsa
mahkeme delil yetersizliği nedeniyle beraat kararı verir.
Sanık beraat eder.
Sanığın sabıka kaydına işlenmez.
Hakkındaki tüm suçlamalar düşer.
Aynı suçtan bir daha yargılanamaz (çifte yargılama yasağı – “ne bis in idem”).
Ancak bu karar “sanık suçsuzdur” demek değildir, “suç ispatlanamadı” anlamına gelir.
Hakim kararda genellikle şu ifadelere yer verir:
“Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden sanığın beraatine…”
Evet. Kararın ardından:
Katılan (müşteki) taraf kararı istinafa götürebilir.
Bölge adliye mahkemesi kararı inceler.
Gerekirse temyize gidilebilir (Yargıtay).
Ancak aynı delillerle tekrar ceza verilmesi mümkün değildir. Yeni, güçlü deliller bulunmadıkça karar değişmez.
Ceza hukukunda temel ilkelerden biridir. Suçun işlendiğine dair kuvvetli bir şüphe varsa, karar sanık lehine verilir.
🔒 Bu ilke, özgürlüklerin korunması açısından ceza yargılamasının en önemli dayanağıdır.
Delil yetersizliği savunması, uzmanlık gerektirir.
Hukuki süreçte savunmanın;
Hangi delilleri çürüteceğini
Deliller arasındaki çelişkileri nasıl ortaya koyacağını
Hangi yargı içtihatlarını kullanacağını
bilen bir ceza avukatı, beraat kararının alınmasında kritik rol oynar.