Şirketler Hukukunda Sık Karşılaşılan Hatalar

Şirketler Hukukunda Sık Karşılaşılan Hatalar: Şirket Kuruluşundan Yönetimine Kadar Yasal Uyumun Önemi

Şirketler hukuku, şirketlerin kuruluşundan itibaren faaliyet gösterdikleri süreç boyunca yasal hak ve sorumluluklarını belirleyen, ticaret hayatını düzenleyen bir hukuk dalıdır. Ancak, birçok şirket yöneticisi, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerde, şirketler hukukuna ilişkin yasal düzenlemelere yeterince dikkat etmeyebilir. Bu da çeşitli hukuki sorunlara, para cezalarına veya şirketin faaliyetlerinin durmasına kadar gidebilecek sonuçlara yol açabilir.

Şirketler hukuku, şirketin kuruluş aşamasından itibaren çeşitli yasal yükümlülükleri yerine getirmeyi gerektirir. Bu yazıda, şirketlerin faaliyetlerini sürdürüken sıklıkla karşılaştığı hukuki hatalar üzerinde durulacak ve bunların nasıl önlenebileceğine dair öneriler sunulacaktır.

1. Şirket Kuruluşunda Eksik veya Yanlış İşlem Yapmak

Şirket kurulumunda yapılacak hatalar, hem şirketin geleceği açısından hem de yasal sorumluluklar bakımından büyük riskler taşıyabilir. Bu hatalar, şirketin tüzel kişiliği kazanmasını engelleyebilir ya da şirketin hukuki statüsünü zayıflatabilir.

Yaygın Hatalar:

Esas sözleşmesinin eksik hazırlanması: Şirketin esas sözleşmesinde önemli hukuki düzenlemelerin yapılmaması veya hatalı maddelerin eklenmesi, ilerleyen süreçlerde hukuki sorunlara neden olabilir. Esas sözleşme, şirketin faaliyetlerinin şekillenmesini sağlayan en önemli belgedir ve eksik veya hatalı düzenlemelerle yapılan bir kuruluş, uzun vadede birçok probleme yol açabilir.
Ticaret Siciline Tescil Yapmamak: Şirketin yasal statüsünü kazanabilmesi için ticaret sicilinde tescil edilmesi gereklidir. Şirketin yasal faaliyete başlamadan önce bu tescilin yapılmaması, şirketin resmi olarak tanınmamasına ve hukuki sorunlar yaşanmasına yol açar.

Çözüm:

Şirket kuruluşunda uzman bir avukat veya hukuk danışmanıyla çalışmak, esas sözleşmenin ve ticaret sicil başvurusunun eksiksiz ve doğru şekilde yapılmasını sağlar.
İlgili tüm izinlerin alınması ve ticaret siciline tescil edilmesi işlemleri titizlikle takip edilmelidir.

2. Yönetim Kurulu Kararlarının Hukuki Geçerliliği

Şirketlerin faaliyetleri sırasında alınan kararlar, yönetim kurulu veya genel kurul tarafından onaylanır. Ancak, bu kararların hukuki geçerliliği için belirli prosedürlere uyulması gerekir. Aksi takdirde, alınan kararlar geçersiz sayılabilir.

Yaygın Hatalar:

Yönetim kurulu kararlarının yetersiz veya hatalı düzenlenmesi: Yönetim kurulu kararlarının yazılı ve resmi olarak alınması gerekir. Bu kararlar, şirketin geleceğini etkileyebilecek önemli kararlar olduğundan, hukuki geçerliliğinin sağlanması önemlidir.
Genel kurul kararlarının usulsüz alınması: Şirketin ortakları, bazı önemli kararları alırken, genel kurul toplantılarının yasal düzenlemelere uygun olarak yapılması gerekir. Aksi takdirde, kararlar geçersiz olur.

Çözüm:

Yönetim kurulu kararları alınırken, kararların yazılı olarak ve şirketin esas sözleşmesine uygun şekilde alınması gereklidir.
Genel kurul toplantıları için usulüne uygun prosedürler izlenmeli, tüm ortaklar doğru şekilde bilgilendirilmelidir.

3. Şirketin Muhasebe Kayıtlarının Yanlış Tutulması

Birçok şirket, muhasebe kayıtlarını düzgün tutmamaktadır. Ancak, ticaret hayatında yapılan her işlem ve sözleşme yasal olarak kaydedilmeli ve muhasebe defterlerine geçirilmelidir. Aksi takdirde, vergi ve mali denetimler sırasında sorunlar yaşanabilir.

Yaygın Hatalar:

Eksik veya hatalı muhasebe kaydı: Şirketin gelir ve giderleri doğru bir şekilde kaydedilmediğinde, vergi borçları, mali denetimler ve diğer hukuki süreçlerde sorun yaşanabilir.
Vergi yükümlülüklerini ihmal etmek: Şirketin vergi beyannameleri, yasal sürelere ve doğru hesaplamalara göre düzenlenmelidir. Vergi düzenlemelerinin ihlali, cezalar ve para cezalarıyla sonuçlanabilir.

Çözüm:

Profesyonel muhasebeci veya mali müşavir ile çalışmak, şirketin tüm finansal işlemlerinin doğru şekilde kayıt altına alınmasını sağlar.
Vergi yükümlülüklerine dikkat edilmeli ve yasal süreler içinde beyanlar yapılmalıdır.

4. Çalışan İlişkilerinde Yasal Yükümlülüklerin İhmal Edilmesi

Çalışanlarla ilgili yapılan hatalar, özellikle işe alım süreçleri, iş sözleşmeleri ve işten çıkarma prosedürleri gibi konularda büyük hukuki sorunlara yol açabilir.

Yaygın Hatalar:

İş sözleşmesinin eksik veya hatalı hazırlanması: İş sözleşmesinde, işçi ve işverenin hakları açık bir şekilde belirtilmelidir. Çalışanların haklarının güvence altına alınmaması, ilerleyen süreçlerde iş mahkemelerine taşınabilecek davalara neden olabilir.
Çalışanların yasal haklarının ihlali: İş kanununa uygun olmayan çalışma saatleri, çalışma izni veya muvafakatname gibi hukuki gerekliliklerin ihmal edilmesi, işçilere dava açma hakkı verebilir.

Çözüm:

İş sözleşmeleri iş kanununa uygun şekilde düzenlenmeli ve çalışanların hakları yasal çerçevede korunmalıdır.
Çalışan ilişkileri yönetilirken, iş kanunu ve çalışan hakları düzenlemelerine dikkat edilmelidir.

5. Ticaret Unvanı ve Marka Haklarının İhlali

Ticaret unvanı ve marka, bir şirketin tanınmasını ve itibarını oluşturan önemli unsurlardır. Ancak, şirketler, başkalarının ticaret unvanını veya markasını izinsiz olarak kullanabilirler. Bu durum, haksız rekabet ve marka ihlali gibi yasal sorunlara yol açar.

Yaygın Hatalar:

Ticaret unvanının başkasıyla karışması: Şirketin ticaret unvanı, başka bir şirketin ticaret unvanı ile karışacak şekilde benzer olmamalıdır.
Marka tescili yapılmaması: Şirketin markasını tescil etmemesi, başka bir şirketin markasını kullanması sonucu marka ihlali davalarına yol açabilir.

Çözüm:

Şirketin ticaret unvanı ve markası, yasal olarak tescil edilmelidir.
Haksız rekabetten kaçınılmalı ve ticaret unvanı ile markaların başkalarına ait olmaması sağlanmalıdır.

6. Yabancı Ortaklık ve Sermaye Katkılarının Yetersiz Olması

Bazı şirketler, özellikle yabancı ortaklık yapısına sahip şirketlerde, sermaye artırımı ve ortaklık yapısı konularında yasal yükümlülüklere uygun hareket etmemektedir.

Yaygın Hatalar:

Yabancı sermayeli şirketlerde ortaklık yapısının düzenlenmemesi, yabancı ortağın haklarının ve sermaye katkılarının doğru şekilde belirlenmemesi.
Sermaye artırımı işlemlerinin kanuna aykırı olarak yapılması.

Çözüm:

Sermaye artırımı ve ortaklık yapıları, Türk Ticaret Kanunu’na ve yabancı yatırımcı yasalarına uygun şekilde yapılmalıdır.

Şirketler hukuku, her şirketin sağlıklı bir şekilde faaliyet gösterebilmesi için kritik bir alandır. Hukuki hataların önüne geçmek, şirketlerin yasal düzenlemelere uygun hareket etmelerini sağlar ve uzun vadede büyük mali ve hukuki sorunlardan kaçınılmasına yardımcı olur. Bu nedenle, şirket kurucuları ve yöneticilerinin, şirketlerinin hukuki sorumluluklarını doğru bir şekilde anlamaları ve profesyonel yardım alarak hukuki süreçleri doğru yönetmeleri büyük önem taşır.

Kartal Şirket Avukatı