Kartal Avukat
Ticaret hayatının vazgeçilmez aktörlerinden olan ticari temsilciler ve acenteler, işletmelerin dış ilişkilerinde aracı olarak görev yapar. Ancak bu görev sırasında çeşitli nedenlerle hukuki uyuşmazlıklar da ortaya çıkabilir. Bu yazıda, ticari temsilci ve acente kavramları, bu statüde çalışanların hakları ve yükümlülükleri ile ortaya çıkabilecek davalar ve dava süreçleri ele alınmaktadır.
Türk Ticaret Kanunu'na göre ticari temsilci, bir ticari işletmeyi temsile yetkili olan kişidir. Temsilci, işletme sahibi adına sözleşmeler yapabilir, müzakerelere katılabilir ve dava açma/yetki verme gibi önemli işlemleri üstlenebilir.
Yazılı yetki verilmiş olması gerekir (temsil yetkisi ticaret siciline tescil edilir).
İşletmeyi her alanda temsil etme yetkisine sahiptir.
Yetki sınırları açıkça belirtilmemişse, bu yetki tüm işlemleri kapsar.
Acente, sürekli olarak bir ticari işletme adına üçüncü kişilerle sözleşme yapan veya bu sözleşmelere aracılık eden kişidir. Acenteler bağımsız çalışırlar ve genellikle komisyon karşılığı hizmet verirler.
Bağımsız çalışır (işverenin doğrudan çalışanı değildir).
Sadece sözleşme yapma ya da aracılık etme yetkisine sahiptir.
Acentelik ilişkisi yazılı sözleşmeye dayanmalıdır.
Acenteye rekabet yasağı uygulanabilir.
Ticari temsilciler ve acentelerle ilgili en sık karşılaşılan dava türleri şunlardır:
Ticari temsilcinin veya acentenin, yetkisini aşarak yaptığı işlemler sebebiyle işletme zarar görebilir. Bu durumda yetki aşımına ilişkin tazminat davası açılabilir.
Acenteler çoğu zaman komisyon karşılığı çalışır. Taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı şekilde ödeme yapılmadığında, acente alacak davası açabilir.
İşverenin ticari temsilci veya acente ile yaptığı sözleşmeyi haksız şekilde feshetmesi durumunda fesih tazminatı ve maddi/manevi tazminat talepli davalar gündeme gelir.
Acentelerle yapılan sözleşmelere, belirli süre için rekabet yasağı konulabilir. Yasağa uymayan acentelere karşı sözleşmeye aykırılık ve tazminat davası açılabilir.
Taraflar arasında ticari uyuşmazlık başladığında, ticari sırların korunması veya alacakların teminat altına alınması için mahkemeden ihtiyati tedbir ya da ihtiyati haciz istenebilir.
Sözleşme ve belgeler toplanır.
Taraflar arasında ihtarname veya sulh görüşmeleri yapılır.
Uyuşmazlık çözülmezse Ticaret Mahkemesi’nde dava açılır.
Deliller sunulur, tanık dinlenebilir.
Mahkeme karar verir. Karar, istinaf ve temyiz aşamalarına taşınabilir.
Bu tür ticari davalar hem Türk Ticaret Kanunu’na hem de Borçlar Kanunu’na dayanan çok yönlü hukuki bilgi gerektirir. Ticari temsil yetkisi, acente sözleşmesinin içeriği, gizlilik hükümleri ve ticaret sicili kayıtları gibi birçok teknik detaya hâkim olunması şarttır. Bu nedenle, ticaret hukuku alanında uzman bir avukat ile çalışmak, hem hakların korunması hem de davanın hızlı sonuçlanması açısından büyük önem taşır.
Ticari temsilci ve acente ilişkileri, taraflar arasında düzenli, güvene dayalı ve yazılı olarak yönetilmelidir. Sözleşmeye aykırı davranışlar, yetki aşımı ya da alacak anlaşmazlıkları gibi durumlar yargıya taşınabilir. Bu tür davalarda tecrübeli bir hukukçudan destek almak, süreci sağlıklı yönetmenin temel yoludur.
Ticaret ve Şirketler Hukuku Avukatı