Kartal Avukat
Konut ya da ticari alan gibi yapıların tesliminden sonra zamanla ortaya çıkan kusurlar (ayıplar), yapı sahipleri ve alıcılar açısından ciddi mağduriyetlere yol açabilir. İnşaatın kullanım amacına uygun olmaması, projeye aykırı imalatlar, su sızdırmaları, çatlaklar, nemlenmeler ve malzeme kalitesine dair eksiklikler gibi birçok teknik sorun; inşaat ayıpları kapsamında değerlendirilir.
Türk Borçlar Kanunu, Türk Medeni Kanunu ve Kat Mülkiyeti Kanunu çerçevesinde inşaat ayıplarına karşı alıcıya çeşitli tazminat ve sözleşmenin feshi gibi haklar tanınmıştır. Bu yazıda, inşaat ayıplarına ilişkin dava yolları, tazminat hakkı, ispat yükü, zamanaşımı ve dava süreci gibi konular detaylı biçimde ele alınmaktadır.
İnşaat ayıpları, taşınmazın sözleşmede vaat edilen özellikleri taşımaması ya da teknik, hukuki veya fiziki eksiklikler içermesi durumudur. Bunlar genellikle:
Statik eksiklikler (taşıyıcı sistem sorunları)
Su, elektrik tesisatı hataları
Isı ve ses yalıtımı eksiklikleri
Kullanılan malzemenin kalitesizliği
Projeye aykırı bölme, pencere, balkon gibi yapılar
Islak zemin su sızdırmaları
Duvar çatlakları veya dökülmeler
şeklinde karşımıza çıkar. Bu tür ayıplar gizli veya açık ayıplar olarak ikiye ayrılır.
Türk Borçlar Kanunu madde 219 ve devamında, ayıplı bir taşınmaz teslim edilen alıcının şu haklara sahip olduğu belirtilir:
Sözleşmeden dönme (fesh)
Bedel indirimi
Ayıbın ücretsiz şekilde giderilmesi
Zararın tazmini
Ayrıca malın tamamen kullanılmaz hâle gelmesi veya ağır ayıplı olması durumunda, sözleşmenin feshi ve ödediği bedelin geri alınması da mümkündür.
Ayıplı inşaat nedeniyle açılacak tazminat davası şu durumlarda gündeme gelir:
Mal sahibinin zarar görmesi (maddi veya manevi)
Taşınmazın değerinin düşmesi
Onarım maliyetlerinin doğması
Kullanımın kısıtlanması veya imkânsız hâle gelmesi
Bu durumda mal sahibi, satıcı, müteahhit veya taşeron firmaya karşı ayıba karşı sorumluluk kapsamında tazminat davası açabilir.
Bu tür davalarda en kritik konu, ayıbın varlığının ve etkisinin ispat edilmesidir. Genellikle mahkeme, teknik bir bilirkişi heyeti aracılığıyla yapının kusurlu olup olmadığını ve bu kusurun değer düşüklüğüne etkisini belirler.
Delil olarak kullanılabilecek belgeler:
Satış sözleşmesi ve projeler
Tapu kayıtları
Teslim tutanağı
WhatsApp, e-posta yazışmaları
Uzman raporları
Fotoğraf ve video kayıtları
Ayıplı yapı tesliminden kaynaklı davalarda süreler oldukça önemlidir:
Açık ayıplarda: Alıcı, teslimden itibaren en geç 2 yıl içinde ayıbı ihbar etmeli ve dava açmalıdır.
Gizli ayıplarda: Ayıp sonradan ortaya çıkmışsa, öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıl içinde dava açılmalıdır.
Ancak konut ve işyeri yapımı gibi eser sözleşmelerinde, ayıplara karşı sorumluluk 5 yıl ve ağır ayıplarda 10 yıl olabilir (BK m.478 vd).
Not: Bazı hallerde TBK madde 146’ya göre genel 10 yıllık zamanaşımı süresi de uygulanabilir.
S: Müteahhit teslim sonrası çıkan kusurlardan sorumlu mudur?
🔹 Evet. Gizli ayıp niteliğindeyse ve ayıp sonradan ortaya çıkmışsa müteahhit sorumlu tutulabilir.
S: Apartmanda ayıp varsa kim dava açar?
🔹 Kat malikleri ya da apartman yönetimi ortak alanlar için dava açabilir. Daire içi ayıplarda mal sahibi açmalıdır.
S: Tazminat dışında onarım hakkım var mı?
🔹 Evet. Bedelsiz onarım hakkı, alıcının seçimlik haklarındandır.
S: Ayıplı yapı nedeniyle zarar gördüm, ne yapmalıyım?
🔹 Hukuki sürece başlamadan önce keşif yaptırabilir, ardından dava açabilirsiniz. Avukat desteği önemlidir.
Gayrimenkul ve Emlak Hukuku Avukatı