Kartal Avukat
Günümüz iş hayatında hem işverenin hem de çalışanların uyması gereken çok sayıda hukuki yükümlülük bulunmaktadır. İşyerlerinde meydana gelen bazı eylemler sadece iş hukuku kapsamında değil, aynı zamanda ceza hukuku bakımından da suç teşkil edebilir. Bu gibi durumlarda tarafların yargı önünde cezai sorumluluğu doğabilir. İşte bu noktada, “İşyeri suçları nelerdir? Ceza hukuku bu tür suçlara nasıl müdahale eder?” soruları önem kazanmaktadır.
Bu yazımızda işyerlerinde sıklıkla karşılaşılan ceza hukuku kapsamındaki suçlar, yasal süreç ve tarafların hakları detaylı biçimde ele alınmaktadır.
İşyeri suçları, bir işyeri ortamında ya da iş ilişkisi çerçevesinde işlenen ve Türk Ceza Kanunu'nda tanımlanan suçlardır. Bu suçlar çalışanlar arasında, işverenle çalışan arasında ya da üçüncü kişilere karşı işlenmiş olabilir. Bu tür suçlar idari cezalardan ziyade hapis veya adli para cezası gibi cezai yaptırımları beraberinde getirebilir.
Aşağıdaki suçlar işyerlerinde en çok karşılaşılan ceza hukuku kapsamına giren eylemler arasındadır:
Bir çalışana sistematik şekilde baskı kurmak, onu dışlamak veya yıldırmak suç teşkil edebilir. Bu durum, Türk Ceza Kanunu’nda doğrudan tanımlanmamış olsa da, hakaret, tehdit, kişilik haklarının ihlali gibi başlıklar altında değerlendirilebilir.
İşyeri ortamında yaşanan her türlü cinsel taciz ve saldırı, açık bir şekilde ceza hukukunu ilgilendirir. Türk Ceza Kanunu'nda ciddi yaptırımlar öngörülmüştür.
Çalışanın veya işverenin malvarlığından habersizce bir eşya alması, hırsızlık suçu kapsamında değerlendirilir ve cezai yaptırımı vardır.
Maaş bordrolarının, sözleşmelerin veya resmi evrakların tahrif edilmesi ya da sahte belge düzenlenmesi, resmi belgede sahtecilik suçu oluşturur.
İşverenin gerekli güvenlik önlemlerini almaması nedeniyle çalışanların yaralanması ya da ölmesi halinde, taksirle yaralama veya taksirle öldürme suçları gündeme gelir. Bu durumda ceza mahkemesinde yargılama yapılır.
Çalışanın kişisel verilerinin izinsiz paylaşılması veya kaydedilmesi, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) ve TCK 135. madde gereğince suç sayılır.
Çalışanlar: Kasten ya da taksirle suç işlerse (örneğin işyerinde hırsızlık, tehdit, hakaret), şahsi sorumluluğu doğar.
İşverenler: İş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerini ihlal eder, çalışanın hayatını riske atarsa cezai sorumlulukla karşılaşabilir.
Tüzel Kişiler (Şirketler): Şirketler adına suç işlenmişse, idari para cezası, faaliyet izninin iptali veya tüzel kişiliğin sorumluluğu gündeme gelebilir.
İşyeri kaynaklı bir ceza hukuku suçu ile karşılaşan kişi, şu adımları izlemelidir:
Delil toplamak (tanık, kamera görüntüsü, yazışmalar vs.)
Savcılığa suç duyurusunda bulunmak
Gerekirse avukat aracılığıyla ceza davası açmak
Aynı zamanda işverene karşı iş mahkemesinde tazminat davası açmak
Ceza davaları ciddi sonuçlar doğurabilir. Hem mağdurun haklarının korunması hem de suç isnadıyla karşılaşan kişinin savunma hakkını etkin şekilde kullanabilmesi için ceza hukuku alanında deneyimli bir avukatla çalışmak son derece önemlidir.
Özellikle işyerinde sistematik baskı, cinsel taciz, iş güvenliği ihlali gibi karmaşık dosyalarda, uzman avukatın desteğiyle dava süreci daha güçlü ve sağlıklı yürütülebilir.
İşyeri suçları, sadece iş akdini değil, bireylerin özgürlüklerini ve onurunu da etkileyen ciddi hukuki meselelerdir. Gerek işverenin, gerekse çalışanların ceza hukuku açısından hak ve yükümlülüklerinin farkında olması gerekir. Bu tür durumlarda adil bir yargılama ve hak kaybının önlenmesi için uzman bir ceza avukatına danışmak kritik öneme sahiptir.