Kartal Avukat
Hukuk sistemimizde suçlar yalnızca kasıtla işlenen fiillerle sınırlı değildir. Kasıt olmaksızın, yani kişinin dikkat ve özen yükümlülüğünü ihlal etmesi sonucu başka bir kişinin vücut bütünlüğüne zarar vermesi, "taksirle yaralama suçu" kapsamında değerlendirilir. Özellikle trafik kazaları, iş kazaları veya günlük hayattaki dikkatsizlik sonucu oluşan yaralanmalar bu suçun konusunu oluşturur.
Bu yazıda, taksirle yaralama suçunun ne olduğu, hangi durumlarda oluştuğu, cezasının ne kadar olduğu, şikâyet süresi ve dava zamanaşımı gibi detaylar Ceza Hukuku çerçevesinde kapsamlı şekilde ele alınmıştır.
Türk Ceza Kanunu’nun 89. maddesi, taksirle yaralama suçunu şöyle tanımlar:
"Taksirle bir başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi" bu suçu işlemiş sayılır.
Buradaki taksir, failin olayın sonucunu istememesi ancak dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmasıyla sonucun meydana gelmesidir.
Alkollü veya yorgun şekilde araç kullanarak kazaya neden olmak
İnşaat alanında gerekli önlemleri almadan çalışılması sonucu işçi yaralanması
Spor salonunda aletin güvenlik önlemleri alınmadan kullandırılması
Doktorun tıbbi hata (malpraktis) nedeniyle hastayı yaralaması
Failin kusurlu davranışı olmalıdır.
Bu davranış dikkat ve özen yükümlülüğünün ihlalidir.
Sonuç olarak bir kişi yaralanmış olmalıdır.
Yaralanma fiziksel acı, geçici rahatsızlık, kırık, yanık, bilinç kaybı gibi durumları kapsar.
Failin yaralanmayı istememesi gerekir.
Kast olmadan, yalnızca ihmal ya da dikkatsizlikle gerçekleşmiş olmalıdır.
3 aydan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezası
TCK 89/2 ve devamı maddelere göre, ceza aşağıdaki durumlarda artırılır:
Fiil birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olmuşsa:
Ceza yarı oranında artırılır.
Mağdurun duyularından veya organlarından biri zayıflamışsa (görme, işitme kaybı vs.):
Ceza bir kat artırılır.
Yaralanma kalıcı iz veya sakatlık bırakmışsa, hayati fonksiyonları zayıflatmışsa:
Ceza artırılır ve genellikle hapis cezasına dönüşür.
Suçun bilinçli taksirle işlenmesi hâlinde:
Fail tehlikenin farkındadır ama sonucu istememiştir. Ceza 1/3’ten 1/2’ye kadar artırılır.
📌 Bilinçli taksir, özellikle alkollü araç kullanımı gibi durumlarda sıklıkla gündeme gelir.
Taksirle yaralama suçu, genellikle şikâyete bağlı bir suçtur.
Şikâyet süresi mağdurun olayı ve failini öğrenmesinden itibaren 6 aydır.
🔹 Ancak bazı ağır sonuçlu durumlar şikâyete tabi değildir ve savcılık resen soruşturma başlatabilir.
8 yıl olarak uygulanır (TCK 66/1-e).
Yani olaydan itibaren 8 yıl içinde dava açılmazsa ceza davası düşer.
Evet. Taksirle yaralama suçu, uzlaşma kapsamındadır.
Taraflar arasında mahkeme öncesi ya da mahkeme aşamasında uzlaşma sağlanırsa dava düşebilir.
Bu, özellikle ilk defa suç işleyen kişiler açısından önemli bir çözüm yoludur.
İster mağdur olun ister şüpheli, taksirle yaralama davalarında hukuki sürecin doğru yönetilmesi, cezanın azaltılması veya haksız bir yargılamanın önlenmesi açısından son derece önemlidir.
Kartal merkezli ceza avukatı ekibimiz, dosya analizi, uzlaşma görüşmeleri, uzman raporlarının değerlendirilmesi ve etkin savunma stratejisiyle süreci sizin adınıza yürütür.
1. Taksirle yaralama suçunda hapis cezası kesin mi?
Hayır. Basit hallerde para cezasına çevrilebilir veya ertelenebilir.
2. Şikâyetimi geri çeksem dava düşer mi?
Eğer suç şikâyete tabi ise evet, dava düşer.
3. Bilinçli taksir nedir?
Tehlikenin bilincinde olunmasına rağmen dikkatsiz davranılmasıdır. Ceza artırılır.
4. Uzlaşma her zaman mümkün mü?
Mağdur kabul ederse uzlaşma sağlanabilir. Bu durumda kamu davası açılmaz.