Kartal Avukat
Avrupa Birliği Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR), yalnızca AB üyesi ülkelerde değil; AB vatandaşlarının verilerini işleyen her şirket için bağlayıcıdır. Türkiye’de faaliyet gösteren ve AB ile iş yapan şirketler, GDPR’a uymakla yükümlüdür. GDPR uyum süreci, veri koruma ilkeleri, teknik ve organizasyonel tedbirler, süreç revizyonları gibi birçok adımdan oluşur. Bu yazıda, Türk şirketlerinin AB GDPR yönetmeliğine nasıl uyum sağlayabileceğini, hangi aşamalardan geçmesi gerektiğini, karşılaşacağı zorlukları ve ceza riskleri;
GDPR (General Data Protection Regulation), AB içerisinde ve AB vatandaşı olan kişilerin kişisel verilerinin korunmasını amaçlayan tüm düzenlemeleri içerir. 25 Mayıs 2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye’de KVKK (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) bulunmaktadır; GDPR ile KVKK arasında pek çok benzerlik vardır fakat GDPR yükümlülükleri daha kapsamlıdır ve verilerin korunması, ihlal bildirimleri, yaptırımlar açısından daha ağırdır.
Bir Türk şirketinin GDPR’a tabi olması için şu koşulların en az birinin gerçekleşmesi yeterlidir:
Şirket, AB sınırları içinde yer alan kişilere mal veya hizmet sunuyorsa.
Şirket, AB’de yaşayan kişilerin kişisel verilerini işleme faaliyetinde bulunuyorsa, örneğin e-ticaret, pazarlama, kullanıcı kayıtları, abonelikler gibi.
Şirket, veri işleme faaliyetleri kapsamında AB içinde oturan kişilerin davranışlarını izliyorsa (örneğin analizler, takip-çerezler, profil oluşturma vb.).
Eğer bu koşullar varsa, GDPR yükümlülükleri devreye girer ve şirket uyum sürecini başlatmalıdır.
Türkiye’de KVKK 6698 sayılı Kanun ile düzenlenmiştir. GDPR ile KVKK arasında benzer ilkeler olsa da bazı farklar vardır:
GDPR’da yaptırımlar (idari para cezaları) KVKK’ya kıyasla genellikle daha yüksektir.
GDPR, veri ihlallerinin bildirilmesini (örneğin 72 saat içinde bildirim) zorunlu kılar.
GDPR, veri sahiplerine daha geniş haklar tanır, örneğin “unutulma hakkı”, “veri taşınabilirliği” gibi.
GDPR uyumunun uluslararası veri aktarımında özel kuralları vardır; KVKK da buna benzer düzenlemeler içerir ancak GDPR’ın kapsamı daha geniştir.
Bu nedenle Türk şirketleri sadece KVKK’ya uyum sağlamakla yetinmemeli, GDPR’a ilişkin özel yükümlülükleri de göz önünde bulundurmalıdır.
Türk şirketleri için GDPR uyum süreci genellikle aşağıdaki adımları içerir:
Mevcut veri işleme faaliyetlerinin haritalandırılması: Hangi veriler toplanıyor, kimlerden, ne amaçla, nerede, hangi süreçlerle işleniyor?
Kritik veri alanlarının tespiti: Örneğin sağlık verisi, finansal veri, özel nitelikli veriler gibi özel koruma gerektiren türler.
Risk değerlendirmesi: Veri ihlali riski, veri sızıntısı, yetkisiz erişim, veri kaybı gibi senaryolar için olası risklerin belirlenmesi.
Sorumlulukların belirlenmesi: Veri Sorumlusu, Veri İşleyen rolleri netleştirilmeli.
Veri Koruma Görevlisi (Data Protection Officer – DPO) atanması gerekiyorsa bu yapılmalı.
Politikalar ve prosedürler oluşturulmalı: Aydınlatma politikası, veri işleme sözleşmeleri, üçüncü taraflarla veri paylaşımı, veri işleme amaçları, saklama süreleri gibi konularda dokümantasyon yapılmalı.
Verilerin şifrelenmesi, anonimleştirme / pseudonimleştirme uygulamaları gibi tedbirler.
Uygun erişim kontrolleri, yetki kısıtlama, kimlik doğrulama ve izleme sistemleri kurulmalı.
Sistem güvenliği: veri merkezleri, sunucular, ağ altyapısı güvenliği, yedekleme, felaket kurtarması (disaster recovery) planları.
Veri ihlali olaylarının yönetimi: bildirim prosedürleri, etkilenen kişilerin bilgilendirilmesi, olay sonrası analiz ve düzeltici önlemler.
Kullanıcılardan açık ve anlaşılır onay alınması: amaç, işlenme biçimi, veri aktarımı gibi hususlar belirtilmeli.
Üçüncü taraflarla yapılan iş ortaklığı sözleşmelerinin GDPR uyumlu olması: veri işleyici sözleşmeleri (processor agreements) gibi.
Aydınlatma metinleri ve gizlilik politikalarının güncellenmesi.
GDPR, veri sahiplerine çeşitli haklar tanır; Türk şirketleri bu haklara uygun altyapı ve süreçler kurmalıdır:
Erişim hakkı: Veri sahibi hangi verilerin işlendiğini öğrenebilmelidir.
Düzeltme hakkı: Yanlış verilerin düzeltilmesi imkanı.
Silinme hakkı (“unutulma hakkı”): Belirli koşullarda verilerin silinmesi talep edilebilir.
İşlemeye itiraz etme hakkı.
Veri taşınabilirliği hakkı: Belirli durumlarda verilerin başka sağlayıcıya aktarılması.
Faaliyet alanları arasında veri akışlarının belgelenmesi: iç süreçlerde, departmanlar arasında ve üçüncü taraflarla veri paylaşımı.
Yurtdışı veri aktarımı varsa uygun hukuki mekanizmaların tesis edilmesi (örneğin AB’nin uygunluk kararı, standard sözleşme maddeleri, bağlayıcı şirket kuralları gibi şekilde).
Çalışanların GDPR ve veri koruma konularında eğitilmesi.
Süreçlerin periyodik denetimi: uyum denetimleri yapılmalı, güvenlik testleri uygulanmalı.
Uyumsuzluk durumlarında düzeltme planları hazırlanmalı.
GDPR’a ilişkin AB mevzuatındaki ve mahkeme kararlarındaki değişiklikler takib edilmeli.
Şirket politikaları ve süreçleri zamanla revize edilmeli.
Teknolojik gelişmeler, siber tehditler gibi dışsal faktörler dikkate alınmalı.
GDPR uyum sürecini uygularken birçok şirket aşağıdaki zorluklarla karşılaşabilir:
Teknik altyapı eksiklikleri: Şifreleme, loglama, güvenlik izleme vb. sistemlerin kurulması zaman ve maliyet gerektirebilir.
Kültür ve farkındalık eksikliği: Çalışanlar veya yöneticiler GDPR’ın gerekliliklerini bilmeyebilir; davranış değişikliği zaman alır.
Üçüncü taraflarla iş ilişkileri: Alt yükleniciler, servis sağlayıcılarla yapılan sözleşmelerde GDPR uyumsuzluk riskleri olabilir.
Veri envanteri çıkarma süreci: Hangi verilerin toplandığının, nerede saklandığının, kimlerle paylaşıldığının tespiti bazen karmaşık olabilir.
Uluslararası veri akışlarında hukuki belirsizlikler: AB dışı ülkelerle veri gönderimi ile ilgili uygunluk kriterlerini sağlamak karmaşık olabilir.
Ceza ve itibar riski: GDPR’a aykırılık hem büyük para cezaları hem de marka/itibar açısından zarar doğurabilir.
GDPR uyumu yalnızca yasal zorunluluk değil, aynı zamanda rekabet avantajı sağlar:
AB ile iş yapan şirketlerde güvenilirlik artar.
Müşteri / kullanıcı güveni yükselir.
Veri ihlallerinden doğabilecek itibar kayıpları azalır.
Suçlamalar veya para cezaları riski düşer.
Şirket süreçlerinde veri yönetimi daha düzenli, şeffaf ve kontrollü hale gelir.
AB ile ticaret yapan ya da AB pazarı hedefleyen İstanbul’daki şirketlerin GDPR uyum sürecine erken başlaması avantaj sağlar.
Yerel danışmanlık hizmetleri, KVKK + GDPR uyumunu birlikte yürüten firmalarla işbirliği yapılmalı.
Kartal ve çevresindeki teknoloji veya hizmet sektörü şirketlerinde veri aktarımı, siber güvenlik altyapısı gibi konu başlıklarında yerel kaynaklardan destek almak maliyet ve süre açısından fayda sağlar.
İstanbul’daki kamu kurumları ve özel sektörde, şirketlerin iş ortakları, tedarikçileri GDPR uyumu açısından sözleşmelerde özel düzenlemelere dikkat eder; bu nedenle sözleşme – anlaşma metinlerini hukuki bakımdan hazırlarken uzman görüşü alınmalı.
GDPR’a uymayan şirketler için ceza ve yaptırım riski yüksektir:
AB GDPR’a göre, veri koruma ihlallerinde uygulanacak para cezası ya 20 milyon Euro ya da şirketin yıllık global cirosunun %4’ü kadar olabilir, hangisi daha fazlaysa o uygulanır.
Bildirim yükümlülüklerine uyulmaması, onay alınmadan veri işlenmesi, veri sahiplerinin haklarının ihlal edilmesi gibi durumlar da yaptırım sebepleridir.
Ayrıca AB vatandaşlarına ya da ilgili kurumlara karşı tazminat sorumlulukları doğabilir.
Türkiye’de faaliyet gösteriyorum ama AB’ye mal ya da hizmet göndermiyorum; GDPR beni etkiler mi?
Eğer AB vatandaşlarının verilerini işliyorsanız, örneğin web sitesi aracılığıyla kayıt alıyor, pazarlama yapıyorsanız ya da kullanıcı davranışlarını izliyorsanız, GDPR kapsamına girebilirsiniz. AB ile doğrudan iş ilişkisi olmasa bile kişisel veri işleme faaliyetleriniz GDPR’ı tetikleyebilir.
KVKK yeterli mi, GDPR’a ayrı bir uyum gerekir mi?
KVKK GDPR’a benzer kurallar içerir; ancak GDPR kapsamı daha geniş ve yaptırımları daha ağırdır. AB vatandaşı kullanıcıların verilerini işleyen şirketlerin GDPR’a özel yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekir. Bu nedenle, KVKK uyumu GDPR uyumunun tamamlayıcısı olarak düşünülmeli, ayrı düzenlemeler yapılmalıdır.
Veri Sorumlusu kurum için DPO atamak zorunlu mu?
GDPR kapsamında bazı şirketler için Veri Koruma Görevlisi (Data Protection Officer – DPO) atamak zorunludur. Özellikle büyük ölçüde hassas veri işleyen veya büyük ölçekli veri işleme faaliyetleri olan kuruluşlarda DPO atanması gerekebilir.
Veri ihlali durumunda ne yapılmalı?
Veri ihlali gerçekleştiğinde, GDPR’a göre 72 saat içinde ilgili denetleyici makama bildirim yapılmalıdır. Ayrıca etkilenen bireylerin bilgilendirilmesi gerekebilir. İhlalin etkisi, nedenleri ve alınacak düzeltici önlemler belirlenmelidir.
GDPR’a uyum süreci ne kadar sürer ve maliyeti nasıl olur?
Süreç, şirketin büyüklüğüne, veri işleme hacmine, teknik altyapının mevcut durumuna ve veri güvenliği kültürüne bağlı olarak değişir. Küçük-orta ölçekli bir şirket için temel uyum birkaç ayda sağlanabilir; büyük ölçekli ve karmaşık süreçleri olan şirketlerde bir yıl veya daha uzun sürebilir. Maliyet ise danışmanlık, teknik altyımlar, eğitim, denetim gibi unsurlara bağlı olarak değişir.
Kartal Uluslararası Dava Avukatı
Web Sitemiz üzerinde yer alan içerikler genel bilgilendirme amaçlıdır ve spesifik hukuki tavsiye niteliği taşımamaktadır. Ziyaretçiler, web sitemiz üzerinden edindikleri bilgileri hukuki tavsiye olarak kabul etmemeli ve bu bilgilere dayanarak hukuki işlem başlatmamalıdır. Bu doğrultuda avukatkartal.com.tr , web sitesinde ki içeriklerden ve bilgilerden doğabilecek herhangi bir zarar veya kayıptan sorumlu tutulamaz.
Hukuki yardım veya danışmanlık hizmeti almak isteyen ziyaretçilerin, direkt bir avukat ile iletişime geçmeleri tavsiye edilir. Avukatkartal.com.tr