Kartal Avukat
Türkiye’de yaşayan veya Türkiye’de taşınmazı olan yabancıların miras paylaşımı, hem Türk Medeni Kanunu hem de uluslararası özel hukuk kuralları kapsamında değerlendirilir. Yabancı uyruklu mirasçıların miras paylarının belirlenmesinde uluslararası hukuka uygun yöntemlerin uygulanması önemlidir. Bu süreç, özellikle Kartal ve İstanbul Anadolu Adliyesi bölgesinde miras davaları açısından sıklıkla karşılaşılan bir durumdur.
Yabancıların miras paylaşımında aşağıdaki uluslararası kurallar ve anlaşmalar göz önünde bulundurulur:
Taşınmaz mirası bakımından, miras bırakanın malvarlığı Türkiye’de ise, o taşınmazın hukuki durumu Türk kanunlarına göre belirlenir. Bu prensip, uluslararası hukukta “lex rei sitae” olarak adlandırılır.
Bazı ülkelerde miras paylarının belirlenmesinde, miras bırakanın uyruğu veya son yerleşim yeri esas alınır. Ancak Türkiye’de esasen yerleşim yeri ve uyruk kriterleri birlikte değerlendirilir.
Türk Medeni Kanunu, yabancıların miras hakkı ve paylarının belirlenmesinde şu hususları düzenler:
Yabancıların Türkiye’deki taşınmazları hakkında Türk kanunları uygulanır.
Mirasçılar arasında yabancı uyruklu kişiler varsa, onların hakları da Türk hukuku ve karşılıklı hukuk kuralları kapsamında değerlendirilir.
Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve Avrupa Birliği mevzuatı da miras hukuku alanında bazı standartlar getirmektedir. Bunlar miras paylarının adil dağıtılması ve mirasçılar arası uyuşmazlıkların çözümünde rol oynar.
Yabancı uyruklu mirasçıların miras paylarını korumak ve haklarını talep etmek amacıyla Türkiye’de dava açması mümkündür. Bu tür davalarda:
Görevli mahkeme: Genellikle taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi (örneğin Kartal’da taşınmaz ise İstanbul Anadolu Adliyesi) yetkilidir.
Dil ve tercüme: Dava sürecinde yabancı belgelerin ve beyanların tercümesi önemlidir.
Hukuki temsil: Yabancı mirasçıların Türkiye’de avukatla temsil edilmesi süreci kolaylaştırır.
Mirasçılar arasında uyruk farklılığı varsa, uluslararası özel hukuk kuralları karmaşıklaşabilir.
Miras paylarının hesaplanması ve paylaşımı konusunda farklı ülkelerin kanunları çakışabilir; bu durum hukuki ihtilaflara yol açabilir.
Mirasçılar, uluslararası miras hukukunda uzman avukat desteği alarak hak kaybını önleyebilir.