Kartal Avukat
İş sağlığı ve güvenliği (İSG), işyerlerinde çalışanların bedensel ve ruhsal bütünlüğünü korumaya yönelik yasal ve teknik tedbirlerin tümüdür. Bu alandaki denetimler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile ilgili kurumlar tarafından yapılır. Denetim sonucunda tespit edilen ihlaller hem idari yaptırımlara hem de hukuki ve cezai davalara neden olabilir.
Bu yazımızda, İSG denetimleri sonrası en sık karşılaşılan dava türlerini, kimlerin dava açabileceğini ve süreçte dikkat edilmesi gereken hukuki hususları ele alıyoruz.
İSG denetimi, bir işyerinin mevzuata uygun şekilde iş güvenliği ve işçi sağlığı kurallarına uyup uymadığının denetlenmesidir. Bu denetimler;
Planlı denetim,
Şikâyet üzerine denetim,
Kaza sonrası olağanüstü denetim,
Proje ve faaliyet denetimleri şeklinde yapılabilir.
İhlal tespit edildiğinde idari para cezası uygulanabileceği gibi, iş kazası ya da meslek hastalığı meydana geldiyse hukuki süreçler de başlar.
İSG kurallarına aykırılık nedeniyle meydana gelen iş kazaları sonucu;
Maddi tazminat (tedavi, gelir kaybı, iş gücü kaybı),
Manevi tazminat (acının ve kaybın karşılığı),
Destekten yoksun kalma tazminatı (ölüm halinde yakınlar için)
davalara konu olabilir.
Bu davalar genellikle işçi veya mirasçıları tarafından işverene karşı açılır.
İSG yükümlülüklerini yerine getirmeyen işverenler veya sorumlu yöneticiler hakkında, TCK madde 85 ve 89 kapsamında;
Taksirle yaralama veya
Taksirle ölüme sebebiyet verme suçlarından ceza davaları açılabilir.
Mahkemeler, İSG denetim raporlarını bu davalarda önemli delil olarak kabul eder.
Denetim sonrası uygulanan idari para cezalarına karşı, işverenin 15 gün içinde idare mahkemesinde dava açma hakkı vardır. Bu davalarda;
Denetimin hukuka uygun olup olmadığı,
Cezanın dayandığı mevzuat maddeleri,
Tespit edilen eksikliklerin gerçekliği incelenir.
İSG önlemlerinin yetersizliği sebebiyle bir çalışanda meslek hastalığı gelişmişse, işverene karşı;
SGK rücu davaları,
Tazminat davaları,
İş gücü kaybı talepleri gündeme gelebilir.
SGK, ödemek zorunda kaldığı masraflar için işverene rücu edebilir.
Bazı işçiler, İSG denetimi sonrası tespit edilen sorunları dile getirdiği için işten çıkarılabiliyor. Bu gibi durumlarda, işten çıkarılan işçi feshin geçersizliği ve işe iade davası açabilir.
İş kazasına uğrayan çalışanlar,
Ölen işçinin mirasçıları,
İşverenin hukuki sorumluluğuna uğrayan üçüncü kişiler,
SGK,
İşverene idari para cezası kesilen şirketler,
bu süreçte taraf olabilir.
İSG ile ilgili davalarda aşağıdaki belgeler büyük önem taşır:
İş güvenliği uzmanı raporları
Denetim tutanakları
İş kazası raporları
Kamera kayıtları
SGK kayıtları
Tanık ifadeleri
İşverenin asli yükümlülükleri şunlardır:
Risk analizi yapmak
İSG eğitimleri vermek
Kişisel koruyucu donanım sağlamak
Acil durum planı hazırlamak
Denetimlerde işbirliği sağlamak
Bu yükümlülüklere aykırılık halinde hem cezai hem de hukuki sorumluluk doğar.
İş sağlığı ve güvenliği denetimleri yalnızca işyerinin mevcut durumu değil, olası kazalarda işverenin sorumluluğunun da temelini oluşturur. Denetim sonucunda oluşan ihlaller nedeniyle açılacak davalar, işverenin hem maddi hem de cezai yükümlülüklerle karşı karşıya kalmasına neden olabilir.
Bu nedenle, gerek çalışanların haklarını ararken gerekse işverenlerin savunmalarını hazırlarken, İSG hukuku alanında uzman bir avukat desteği büyük önem taşır.