Kartal Avukat
İşveren ile işçi arasındaki ilişki sadece ekonomik değil, aynı zamanda insana saygıya dayalı bir iş ilişkisi olmalıdır. Ancak bazı durumlarda işverenin işçiye karşı sergilediği hakaret içeren sözler ya da cinsel, psikolojik veya fiziksel taciz davranışları, hukuki yaptırımları beraberinde getirir. Bu tür eylemler, hem İş Kanunu hem de Türk Ceza Kanunu kapsamında değerlendirilir ve ciddi sonuçlar doğurur.
Özellikle Kartal ve İstanbul Anadolu Yakası gibi büyük iş gücünün bulunduğu bölgelerde, bu tarz olaylar sıklıkla yaşanabilmekte ve mağdurlar çoğu zaman hangi yollarla hak arayacaklarını bilememektedir.
Hakaret, kişinin onur, şeref ve saygınlığına saldırıdır. Küfür, aşağılayıcı sözler, küçük düşürücü ifadeler bu kapsamdadır.
Taciz, fiziksel temas içermeden gerçekleştirilen rahatsız edici davranışlardan, cinsel veya psikolojik zorlamalara kadar geniş bir yelpazeyi kapsar.
Bu davranışlar, işçinin ruhsal sağlığını, iş verimini ve iş ortamını olumsuz etkiler.
İş Kanunu madde 24/II gereğince işçi, hakarete veya tacize uğraması durumunda derhal fesih hakkına sahiptir.
İşçinin böyle bir fesih yapması durumunda kıdem tazminatına hak kazanır.
Hakaret suçu (TCK md. 125) kapsamında, işveren hakkında ceza davası açılabilir.
Cinsel taciz (TCK md. 105) suç sayılır ve hapis cezası ile cezalandırılır.
İşverenin bu davranışları tekrarlaması halinde, cezada artırım uygulanabilir.
İşçinin işe iade ya da tazminat talepli dava açabilmesi için öncelikle zorunlu arabuluculuk sürecine başvurması gerekir.
Haklı nedenle fesih sonrası açılan kıdem tazminatı, manevi tazminat ve diğer işçilik alacakları için dava açılabilir.
Taciz veya hakaret fiili varsa, Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunularak adli süreç başlatılabilir.
Bu tür hassas olayların takibi profesyonellik gerektirir. Kartal İş Mahkemeleri ve Anadolu Adliyesi, bu tür davaların sıkça görüldüğü merkezler arasındadır. Hakaret veya taciz olaylarında belgeler, tanıklar ve zamanında yapılan şikayetler büyük önem taşır.
Bu nedenle, süreç şu şekilde ilerlemelidir:
Olayın hemen ardından delil toplanmalıdır (mesaj, e-posta, ses kaydı, tanık beyanı vs.)
Noter kanalıyla ihtarname gönderilebilir.
Süreç vakit kaybedilmeden yasal mercilere taşınmalıdır.
İşverenin işçiye yönelik hakaret veya taciz davranışları sadece etik dışı değil, aynı zamanda hukuka aykırıdır. Mağduriyet yaşayan çalışanlar, bu durumu kanıtlama imkânına sahipse, hem tazminat hem de cezai yaptırım süreçlerini başlatabilir. Özellikle Kartal ve İstanbul Anadolu Yakası'nda çalışanlar, böyle durumlarda profesyonel destek alarak, haklarını tam anlamıyla kullanmalıdır.